Simge
New member
Bosandıktan Sonra Erkek Ne Zaman Evlenir? – Forumdaşlarla Kahkaha Dolu Bir Sorgulama
Selam dostlar!
Bugün yine gündelik hayatta hepimizin en az bir kere düşündüğü, ama yüksek sesle sorarken biraz gülümsediğimiz o meşhur soruyu masaya yatırıyoruz:
“Bosandıktan sonra erkek ne zaman evlenir?”
Öyle ağır, felsefi bir tartışmaya girmeyeceğiz merak etmeyin. Bu konuyu biraz kalp kırıklarının gölgesinden çıkarıp, mizahın ışığına bırakacağız. Çünkü biliyorsunuz, erkekler duygusal yaraları ‘format atarak’ çözer, kadınlar ise ‘yedek alıp analiz ederek’ iyileştirir.
Hazırsanız çayları tazeleyin, atıştırmalıkları yakın; bu başlıkta bol kahkaha, biraz sitem, çokça samimiyet var!
---
1. Aşama: “Ben Bir Daha Asla Evlenmem!” Söylemi
Her şey o büyük cümleyle başlar.
Boşanmanın ilk haftasında erkek, gözüne güneş gözlüğünü takar, Spotify’da “Yalnızlık Senfonisi” çalar, aynaya bakıp kendine söz verir:
“Bir daha asla evlenmeyeceğim!”
Kadınlar bu sahneyi uzaktan izler ve içlerinden şunu der:
“Hmm… En geç altı ay.”
Çünkü kadın bilir; erkekler ‘asla’ dedikleri her şeyi kısa süreli yas moduna gömer, sonra stratejik bir plan yapmaya başlarlar.
İlk hafta: “Rahatladım.”
İkinci hafta: “Evde neden kimse yok ya?”
Üçüncü hafta: “Bu tişörtler kendi kendine yıkanmıyor mu?”
Dördüncü hafta: “Sanırım bir kahveye çıkabiliriz…”
Ve işte dostlar, erkeklerin duygusal ‘Windows’ sistemi yeniden başlatılmış olur.
---
2. Stratejik Analiz: “Evlenmek mi, Evlenmemek mi?”
Erkek beyninde o sırada stratejik bir toplantı yapılır.
Küçük bir masa, kahve dolu bir kupa ve içeride dört ana karakter:
- Mantık Bey: “Dostum, bir kere yandık. İkinciyi düşünmek bile risk.”
- Kalp Efendi: “Ama yalnızlık zor be kardeşim…”
- Cüzdan Bey: “Yahu düğün masrafları, ev kirası, hediye trafiği… Beni de düşünün!”
- Ego Paşa: “Ama bak, eski eş yeni sevgilisiyle fotoğraf paylaşmış...”
Ve böylece, yeni bir aşk ihtimali, “mantıklı bir karar” maskesiyle meşrulaşır.
Kadın forumdaşlar şimdi gülümsüyor, biliyorum. Çünkü siz bu süreci satır satır tahmin edebiliyorsunuz.
Kadınlar duyguları analiz ederken, erkekler strateji kurar:
“Tamam, bu kez hata yapmayacağım. Bu sefer mantıklı düşüneceğim.”
Ama sonra biri “gözleri deniz gibi” deyince planlar suya düşer tabii…
---
3. Kadın Gözüyle: “O Daha İyileşmedi, Anlıyorum”
Kadınlar duygusal radar uzmanıdır.
Bir erkek boşandıktan sonra yeniden flört etmeye başlarsa, kadınlar hemen anlar:
“Bu adam hâlâ geçmişiyle konuşuyor ama yeni numarayla.”
Kadın tarafı olaya empatik yaklaşır:
“Yaralı biri... Belki sadece anlaşılmak istiyor.”
Erkek tarafı ise kendine göre haklıdır:
“Ben sadece kahve içtim, evlilik teklifi etmedim ki!”
Bu farklı bakış açıları, insanlık tarihinin en büyük mizahi çatışmasını doğurur:
Kadın ‘bağ kurmak’ ister, erkek ‘bağlamı çözmek’.
---
4. Sosyal Çevre Etkisi: “Abi Artık Geçmişi Unut!”
Boşanmanın üstünden üç ay geçmiştir.
Arkadaş tayfası toplanır. Birisi klasik sözü söyler:
“Abi, geçmiş geçmişte kaldı. Yeni biriyle tanış, hayat kısa!”
Bu cümle erkek için tehlikelidir. Çünkü hemen bir “yenilenmiş özgüven modülü” devreye girer.
Profil fotoğrafı güncellenir, spor salonuna kayıt yapılır, saç kesimi değişir.
Ama içten içe hâlâ biri “Ne yaptım ben?” diye düşünür.
Kadınlar bu noktada farklı davranır:
Onlar yas sürecini ciddiye alır, terapilere gider, içsel muhasebesini yapar.
Erkekler ise “Ben iyiyim” deyip, moral depolamak için PlayStation açar.
Ve o anda, psikoloji tarihine geçecek bir fark oluşur:
Kadınlar geçmişle konuşarak iyileşir, erkekler geçmişten kaçarken çabucak yeniden sever.
---
5. Zamana Göre Tahmin Tablosu
Forum istatistiklerine göre (tabii uydurma ama içten bir tahminle), erkeklerin boşandıktan sonra yeniden evlenme süresi şöyledir:
- İlk 3 ay: “Hayatta evlenmem!”
- 6. ay: “Aslında evlilik kötü bir şey değil.”
- 1 yıl: “Yalnızlık zor, biri olsa fena mı olurdu?”
- 2 yıl: “Birini buldum. Bu sefer gerçekten farklı!”
- 3 yıl: “Nikah şahitliğine gelir misin?”
Tabii kadınlar bu tabloya bakıp kahkaha atabilir. Çünkü kadınlar genelde yeniden evlenmeye karar verdiklerinde, gerçekten her şeyi analiz etmiş olurlar.
Erkekler ise genellikle analiz bitmeden teklif eder.
---
6. Sonuç: “Aşk Yeniden Format Atılabilir”
Şunu kabul edelim: Erkekler çözüm odaklıdır.
Boşanma = Sorun.
Sorun = Çözüm.
Çözüm = Yeni başlangıç.
Yeni başlangıç = Evlilik 2.0 sürümü!
Kadınlar ise ilişkilere duygusal bütünlükle yaklaşır.
Onlar için aşk, bir sistem değil; bir duygu yolculuğudur.
Bu yüzden erkek, “artık iyileştim” derken, kadın “daha kendini bulamadın” diyebilir.
Ama her iki taraf da haklıdır aslında. Çünkü kalp, algoritmayla değil, anılarla çalışır.
---
Forumdaşlara Soruyorum:
Peki sizce?
Erkek boşandıktan sonra ne zaman yeniden evlenir?
Yeni birini bulunca mı, yoksa çamaşır makinesini çalıştırmayı unuttuğunda mı?
Kadınlar, sizce o “artık iyileştim” diyen beylere güvenmeli mi, yoksa biraz daha gözlem mi yapmalı?
Yorumlarda buluşalım, biraz kahkaha atalım.
Unutmayın dostlar; hayat kısa, mizah uzun!
Ve bazen bir gülüş, en iyi ikinci şans olur.
Selam dostlar!
Bugün yine gündelik hayatta hepimizin en az bir kere düşündüğü, ama yüksek sesle sorarken biraz gülümsediğimiz o meşhur soruyu masaya yatırıyoruz:
“Bosandıktan sonra erkek ne zaman evlenir?”
Öyle ağır, felsefi bir tartışmaya girmeyeceğiz merak etmeyin. Bu konuyu biraz kalp kırıklarının gölgesinden çıkarıp, mizahın ışığına bırakacağız. Çünkü biliyorsunuz, erkekler duygusal yaraları ‘format atarak’ çözer, kadınlar ise ‘yedek alıp analiz ederek’ iyileştirir.
Hazırsanız çayları tazeleyin, atıştırmalıkları yakın; bu başlıkta bol kahkaha, biraz sitem, çokça samimiyet var!
---
1. Aşama: “Ben Bir Daha Asla Evlenmem!” Söylemi
Her şey o büyük cümleyle başlar.
Boşanmanın ilk haftasında erkek, gözüne güneş gözlüğünü takar, Spotify’da “Yalnızlık Senfonisi” çalar, aynaya bakıp kendine söz verir:
“Bir daha asla evlenmeyeceğim!”
Kadınlar bu sahneyi uzaktan izler ve içlerinden şunu der:
“Hmm… En geç altı ay.”
Çünkü kadın bilir; erkekler ‘asla’ dedikleri her şeyi kısa süreli yas moduna gömer, sonra stratejik bir plan yapmaya başlarlar.
İlk hafta: “Rahatladım.”
İkinci hafta: “Evde neden kimse yok ya?”
Üçüncü hafta: “Bu tişörtler kendi kendine yıkanmıyor mu?”
Dördüncü hafta: “Sanırım bir kahveye çıkabiliriz…”
Ve işte dostlar, erkeklerin duygusal ‘Windows’ sistemi yeniden başlatılmış olur.
---
2. Stratejik Analiz: “Evlenmek mi, Evlenmemek mi?”
Erkek beyninde o sırada stratejik bir toplantı yapılır.
Küçük bir masa, kahve dolu bir kupa ve içeride dört ana karakter:
- Mantık Bey: “Dostum, bir kere yandık. İkinciyi düşünmek bile risk.”
- Kalp Efendi: “Ama yalnızlık zor be kardeşim…”
- Cüzdan Bey: “Yahu düğün masrafları, ev kirası, hediye trafiği… Beni de düşünün!”
- Ego Paşa: “Ama bak, eski eş yeni sevgilisiyle fotoğraf paylaşmış...”
Ve böylece, yeni bir aşk ihtimali, “mantıklı bir karar” maskesiyle meşrulaşır.
Kadın forumdaşlar şimdi gülümsüyor, biliyorum. Çünkü siz bu süreci satır satır tahmin edebiliyorsunuz.
Kadınlar duyguları analiz ederken, erkekler strateji kurar:
“Tamam, bu kez hata yapmayacağım. Bu sefer mantıklı düşüneceğim.”
Ama sonra biri “gözleri deniz gibi” deyince planlar suya düşer tabii…
---
3. Kadın Gözüyle: “O Daha İyileşmedi, Anlıyorum”
Kadınlar duygusal radar uzmanıdır.
Bir erkek boşandıktan sonra yeniden flört etmeye başlarsa, kadınlar hemen anlar:
“Bu adam hâlâ geçmişiyle konuşuyor ama yeni numarayla.”
Kadın tarafı olaya empatik yaklaşır:
“Yaralı biri... Belki sadece anlaşılmak istiyor.”
Erkek tarafı ise kendine göre haklıdır:
“Ben sadece kahve içtim, evlilik teklifi etmedim ki!”
Bu farklı bakış açıları, insanlık tarihinin en büyük mizahi çatışmasını doğurur:
Kadın ‘bağ kurmak’ ister, erkek ‘bağlamı çözmek’.
---
4. Sosyal Çevre Etkisi: “Abi Artık Geçmişi Unut!”
Boşanmanın üstünden üç ay geçmiştir.
Arkadaş tayfası toplanır. Birisi klasik sözü söyler:
“Abi, geçmiş geçmişte kaldı. Yeni biriyle tanış, hayat kısa!”
Bu cümle erkek için tehlikelidir. Çünkü hemen bir “yenilenmiş özgüven modülü” devreye girer.
Profil fotoğrafı güncellenir, spor salonuna kayıt yapılır, saç kesimi değişir.
Ama içten içe hâlâ biri “Ne yaptım ben?” diye düşünür.
Kadınlar bu noktada farklı davranır:
Onlar yas sürecini ciddiye alır, terapilere gider, içsel muhasebesini yapar.
Erkekler ise “Ben iyiyim” deyip, moral depolamak için PlayStation açar.
Ve o anda, psikoloji tarihine geçecek bir fark oluşur:
Kadınlar geçmişle konuşarak iyileşir, erkekler geçmişten kaçarken çabucak yeniden sever.
---
5. Zamana Göre Tahmin Tablosu
Forum istatistiklerine göre (tabii uydurma ama içten bir tahminle), erkeklerin boşandıktan sonra yeniden evlenme süresi şöyledir:
- İlk 3 ay: “Hayatta evlenmem!”
- 6. ay: “Aslında evlilik kötü bir şey değil.”
- 1 yıl: “Yalnızlık zor, biri olsa fena mı olurdu?”
- 2 yıl: “Birini buldum. Bu sefer gerçekten farklı!”
- 3 yıl: “Nikah şahitliğine gelir misin?”
Tabii kadınlar bu tabloya bakıp kahkaha atabilir. Çünkü kadınlar genelde yeniden evlenmeye karar verdiklerinde, gerçekten her şeyi analiz etmiş olurlar.
Erkekler ise genellikle analiz bitmeden teklif eder.
---
6. Sonuç: “Aşk Yeniden Format Atılabilir”
Şunu kabul edelim: Erkekler çözüm odaklıdır.
Boşanma = Sorun.
Sorun = Çözüm.
Çözüm = Yeni başlangıç.
Yeni başlangıç = Evlilik 2.0 sürümü!
Kadınlar ise ilişkilere duygusal bütünlükle yaklaşır.
Onlar için aşk, bir sistem değil; bir duygu yolculuğudur.
Bu yüzden erkek, “artık iyileştim” derken, kadın “daha kendini bulamadın” diyebilir.
Ama her iki taraf da haklıdır aslında. Çünkü kalp, algoritmayla değil, anılarla çalışır.
---
Forumdaşlara Soruyorum:
Peki sizce?
Erkek boşandıktan sonra ne zaman yeniden evlenir?
Yeni birini bulunca mı, yoksa çamaşır makinesini çalıştırmayı unuttuğunda mı?
Kadınlar, sizce o “artık iyileştim” diyen beylere güvenmeli mi, yoksa biraz daha gözlem mi yapmalı?
Yorumlarda buluşalım, biraz kahkaha atalım.
Unutmayın dostlar; hayat kısa, mizah uzun!
Ve bazen bir gülüş, en iyi ikinci şans olur.