Telkin çalışması ne demek ?

Bengu

New member
Telkin Çalışması Nedir? Biraz Felsefe, Biraz Strateji, Biraz da Empati!

Herkese merhaba! Bugün size, belki de ilk duyduğunuzda “Bu ne ya?” diyeceğiniz bir konuyu anlatmak istiyorum. “Telkin çalışması”... Hani şu lafla düzelme, motivasyonel konuşmalar ve iyi niyetli tavsiyelerin birleşimi gibi bir şey. Ama tabii biraz da derinlikli. Çünkü aslında, telkin çalışması sıradan bir "motivasyon almaktan" çok daha fazlası. Hayatınızı değiştirebilir, hatta bakış açınızı bile dönüştürebilir. Tabii ki doğru şekilde uygulandığında! Ama önce, gelin biraz bu işin ne olduğunu kavrayalım.

Telkin: Beynin Kısa Devresi

Telkin, kelime olarak “yavaşça, inandırıcı bir şekilde öneride bulunmak” anlamına geliyor. Yani, aslında siz birinin kafasında bir düşünceyi yerleştirmek için ne bileyim, dostça birkaç güzel kelime söyleseniz de, o kişi biraz düşünsel anlamda ilerlese, işte bu bir telkin olabilir. Ama burada bahsedilen biraz daha derin bir şey. Telkin, insanın bilinçaltını uyandıran ve davranışlarını yönlendiren bir çalışma biçimi. Bu, kişiyi bir hedefe doğru adım atmaya, daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye ya da sadece bir korkuyu yenmeye ikna etmek olabilir.

Erkekler ve Telkin: Strateji, İleri Görüşlülük ve Hedef Odaklılık

Erkeklerin telkin çalışmasına nasıl yaklaştığına bir bakalım. Klişe yapalım mı? “Erkekler problem çözmeyi sever!” Yine de bu klişenin bir gerçeği var, değil mi? Bir erkek için telkin çalışması, genellikle çok fazla duygusal girişi olmayan, daha çok stratejik bir yaklaşım gibi düşünülebilir. Mesela, iş hayatındaki bir erkek telkin almak istediğinde, “Beni motive et, ama sonuçları görmek istiyorum!” der gibi olabilir. Yani, bir strateji gereklidir; “Nasıl daha iyi olurum?” sorusunun cevabı, uygulanabilir olmalı, soyut kalmamalıdır. Erkeklerin telkin çalışmalarındaki yaklaşımı, genelde hedef odaklıdır ve sonuçları hızla görmek isterler.

Ama bu, telkin çalışmasının sadece bilimsel bir yaklaşım olduğu anlamına gelmez. Düşünsenize, bir erkek, iş yerindeki zorlu projeye odaklanırken, aynı zamanda eski alışkanlıklarından sıyrılmak için kişisel gelişim üzerine telkin çalışması yapıyordur. Beyin her iki alanda da aynı anda çalıp, stratejik çözüm üretmekte aslında bir nebze de olsa beceriklidir!

Kadınlar ve Telkin: Empati, İletişim ve Birlikte Hedefe Yürümek

Şimdi, her zaman dikkatle dinlediğiniz, sıcak, şefkatli ve ilişki odaklı yaklaşımı bir kenara bırakabilir misiniz? Kadınlar telkin çalışmasına her zaman duyusal ve empatik bir bakış açısıyla yaklaşırlar. Bu, bazen erkeklerin daha soğuk, stratejik ve hedef odaklı yaklaşımlarına kıyasla bir denge unsuru olabilir. Klişe bir şekilde, “Kadınlar daha duyarlı ve empatik olurlar” denebilir ama bu cümle çok daha fazlasını ifade eder.

Kadınların telkinleri genellikle ilişkilerde gelişen, karşılıklı anlayışa dayalı çalışmalardır. O yüzden mesela bir kadın telkin çalışmasında “Hedefin ne? Neden bu hedefe ulaşmak istiyorsun?” gibi sorular sorarak, karşındakini önce anlamaya çalışacaktır. Kişisel gelişim ve duygusal iyileşme üzerine odaklanırken, aynı zamanda derin bir bağ kurar. Böylelikle daha güçlü bir motivasyon yaratılır. Yani aslında telkin çalışması bir anlamda, bir insanın içsel dünyasına yapılan empatik bir yolculuktur.

Kadınlar bazen duygusal bağ kurmayı telkinin temel taşlarından biri olarak görürler. Eğer bir kadın telkin çalışmasına başlarsa, bu genellikle “Nerede hata yaptım? Neden bu şekilde düşünüyorum?” gibi duygusal bir iç yolculuğu başlatır. Önemli olan burada, sonuca değil, yolculuğa odaklanmaktır.

Peki ya Biz? Herkesin Kendi Yolu!

Bunların hepsini bir kenara bırakıp, size soruyorum: "Sizce telkin çalışması sadece bir motivasyon aracı mıdır, yoksa kendi iç yolculuğumuzu anlamamıza yardımcı bir terapötik süreç midir?" Şahsen, bu tamamen kişinin ihtiyaçlarına ve telkini nasıl aldığına bağlı. Çünkü telkin çalışmasının etkisi kişisel bir mesele ve her birey farklı bir bakış açısına sahiptir.

Bir yandan, telkin çalışmasını yalnızca bir "motivasyon kaynağı" olarak görmek belki de çok dar bir perspektif olur. Kendi içsel düşüncelerimizi sorgulamak, alışkanlıklarımızı değiştirmek, düşünce kalıplarımızı evrimleştirmek – belki de telkin çalışmasındaki en büyük kazanım bunlar olmalı. Ama sizce de bazen sadece pozitif bir düşünce tarzına sahip olmak ve biraz daha cesur bir adım atmak yeterli değil midir?

Sonuçta, Telkin: Herkes İçin Birşeyler Var!

Telkin çalışması, basit bir öneri sunmaktan çok daha fazlasıdır. İnsanların bilinçaltını ve davranışlarını yönlendiren, kişisel değişim ve gelişim için bir araçtır. Ama işin eğlenceli kısmı şu ki, her biri farklı bakış açıları sunar. Erkekler daha çok strateji ve hedef odaklıyken, kadınlar daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşıyorlar. Fakat, telkinin asıl gücü, bunların birleşiminden gelir.

Sonuç olarak, telkin çalışmalarını sadece bir “gelişim aracı” olarak değil, aynı zamanda yaşamımızı yeniden şekillendirebileceğimiz bir fırsat olarak da görmek lazım. İster strateji odaklı, ister empatik bir yaklaşım olsun, telkinin gücü her birimizin içsel dünyasını daha güçlü ve dengeli bir hale getirebilir. Peki ya siz? Telkin çalışmasını nasıl görüyorsunuz?