Güçlü bir lazer ilk kez ışınların yönünü değiştiriyor

semaver

New member
25 bilim adamından oluşan bir ekip, güçlü bir lazer sayesinde ilk kez yıldırımın yolunu değiştirmeyi başardı. Lazer Paratoner projesi kapsamında gerçekleştirilen bu deneyin sonuçları ‘Nature Photonics’ dergisinde yayınlandı. Araştırmacılar, bekleyip görmemiz gerekse de, lazer ışınlarının enerji santralleri, havaalanları ve fırlatma rampaları gibi kritik altyapıları korumak için bir paratoner olarak kullanılabileceğini öne sürüyorlar.


Yaklaşık büyük bir araba büyüklüğündeki cihaz, ışınların yolunu saptırmak için güçlü ve hızlı lazer darbeleri kullanır (saniyede bin darbeye kadar ateşleyebilir). Çalışmasını test etmek için lazer, 2021 yazında İsviçre’deki Säntis dağında bulunan ve yılda yaklaşık 100 kez yıldırım çarpan bir telekomünikasyon kulesinin yanına yerleştirildi. Ekip, 10 haftalık gözlem boyunca, lazerin toplamda altı saatten fazla süren gök gürültülü fırtınalar sırasında yukarı doğru dört şimşek çakmasını kanalize etmesini izledi.

Işınları yönlendirmek için yoğun lazer darbelerinin kullanılması yeni değildir. Daha önce laboratuvar koşullarında uygulamaya konulmuştu. İlk olarak 2004’te New Mexico’da ve daha sonra 2011’de Singapur’da. Ancak, bu cihazın bu deşarjları yönlendirme yeteneğine dair hiçbir kanıt yoktu. Yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, deneylerinin etkinliğinin “lazerin tekrarlama oranının daha yüksek olması” nedeniyle olabileceğini savunuyorlar.


Franklin Çubuğu Alternatifi



Şimdiye kadar, elimizdeki tek paratoner, yıldırım çarpmalarını engelleyen ve onları güvenli bir şekilde yere yönlendiren, elektriği ileten bir metal direk olan Franklin çubuğuydu. Yaklaşık iki milyon avroluk bir yatırım gerektiren bu yeni buluş uygulanabilir bir alternatif olabilir, ancak yine de onu görmek için beklememiz gerekecek.

Lazerin türünün tek örneği olması hem çok büyük bir dönüm noktası hem de çok büyük bir sınırlama çünkü lazeri daha ucuza ve daha pratik hale getirmek daha uzun zaman alacak. Araştırmacılara göre, yararlılığını doğrulamak için bu türden daha fazla çalışmaya ihtiyaç var, ancak bu ilerlemenin yeni yıldırımdan korunma stratejilerinin geliştirilmesine kapı açacağını düşünüyorlar.