Ücretli öğretmenlik uygulamasıyla kamu ve özelde düşük maaşlara çalışan öğretmenler yeni eğitim ve öğretim yılında da taleplerinin karşılık bulmadığından yakındı.
DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI
Özel Dal Öğretmenleri Sendikası, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen öğretmenlerle taban fiyatın altına düşen fiyatları, kısa müddetli mukavele ve uzun mesailere karşı 30 Ağustos’ta Ankara’da MEB önünde basın açıklaması yapmak istemiş, polis öğretmenlere biber gazıyla müdahale etmiş, 7 öğretmen gözaltına alınmıştı. Ortadan geçen vakit içerisinde öğretmenlerin taleplerinin karşılanmasında bir gelişme yaşanmadı.
“ÖĞRETMENLER YENİDEN MİNİMUM FİYATA MAHKUM EDİLDİ”
Özel bölüm öğretmeni Damla Topuz, yaz aylarını maaşsız geçirdiklerini belirterek, yeni periyotta de öğretmenlerin taban fiyat ya da daha da altında bir maaşa mahkûm edildiğini söz etti. Topuz şunları kaydetti:
“2022-2023 eğitim öğretim yılı başladı. Ancak özel kesimde çalışan öğretmenler için değişen bir şey olmadı. Arkadaşlarımız bir daha taban fiyatla ve minimum fiyatın altındaki fiyatlarla çalışmaya devam ediyor. Haziran ayında biroldukça arkadaşımız zarurî olarak istifa imzaladı ve yaz aylarında işsiz ve maaşsız geçirdiler. Eylül ayı geldiğinde o kurumlar ya öğretmenlerle anlaşmadı ya da taban fiyata mahkûm ettiler öğretmenlerimizi.”
ÖĞRETMENLERİN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK
Özel bölüm kurumunda çalışan Mahmut Yıldırım, öğretmenlerin en büyük meselelerinin “işsizlik” olduğunu belirterek; “Eğitim ve Fen Edebiyat fakültelerinde mezun olan yüzbinlerce öğretmen bugün işsizlik sorunuyla karşı karşıya bunlardan önemli oranda bir kısmı farklı kesimlerde iş aramakta yahut çalışmakta” dedi.
“ÖNÜMÜZE İSTİFA DİLEKÇESİ KOYUYORLAR”
Patronların, öğretmenleri muhakkak periyodik iş mukaveleleriyle; “aslında işsizlik kalma kaygısıyla tehdit ettiğini” tabir eden Yıldırım, toplumsal haklardan da yoksun kaldıklarına dikkat çekti. Yıldırım, “Bir seneyi tamamlamadan öğretmenin önüne istifa dilekçesini koyarak bir yılını doldurmadan işine son vermeye çalışıp tazminat hakkını elinden almaya çalışmakta. kimi vakit 7 gün çalışmamıza karşın bunun karşılığında insanca yaşayabilecek bir fiyatı alamamaktayız. Biroldukca arkadaşımız çalıştığı kurumlardan maaşını alamadı, sigortasını eksik alma üzere biroldukça sorunla karşı karşıya.” diye konuştu.
“BU KADAR ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN niçinİ ULUSAL EĞİTİM’İN EL ATMAMASIDIR”
Özel Dal Öğretmenleri Sendikası İdare Şurası Üyesi Umut Erkut ise, özel dal eğitim işçilerinin temel iki sıkıntısının “güvencesizlik ve düşük ücretler” olduğunu söylemiş oldu. Erkut şunları lisana getirdi:
“Bu sorunun bu kadar çürümüş olmasındaki temel niye nedir? Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın bu mevzuya hiç bir biçimde el atma teşebbüsünde bulunmamasıdır. Bu özel öğretim kurumlarının istedikleri üzere alanda at koşturmasını sağlamak gayesiyle ortaya çıkmış bir durumdur. Bir öğretmen bir kurumda 7 bin 500 TL’ye anlaştıysa bu onun yalnızca 20 saatlik fiyatıdır. Üzerine eklenecek her saat için o öğretmene ek saat fiyatı verilmesi gerekir. Yaptığımız işler kamu okullarında çalışan öğretmen arkadaşlarımızın da fazlaca üstüne çıkıyor. konutlarımızdan erkenden yollara çıkıyoruz, geç saatlerde dönüyoruz.”
DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI
Özel Dal Öğretmenleri Sendikası, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen öğretmenlerle taban fiyatın altına düşen fiyatları, kısa müddetli mukavele ve uzun mesailere karşı 30 Ağustos’ta Ankara’da MEB önünde basın açıklaması yapmak istemiş, polis öğretmenlere biber gazıyla müdahale etmiş, 7 öğretmen gözaltına alınmıştı. Ortadan geçen vakit içerisinde öğretmenlerin taleplerinin karşılanmasında bir gelişme yaşanmadı.
“ÖĞRETMENLER YENİDEN MİNİMUM FİYATA MAHKUM EDİLDİ”
Özel bölüm öğretmeni Damla Topuz, yaz aylarını maaşsız geçirdiklerini belirterek, yeni periyotta de öğretmenlerin taban fiyat ya da daha da altında bir maaşa mahkûm edildiğini söz etti. Topuz şunları kaydetti:
“2022-2023 eğitim öğretim yılı başladı. Ancak özel kesimde çalışan öğretmenler için değişen bir şey olmadı. Arkadaşlarımız bir daha taban fiyatla ve minimum fiyatın altındaki fiyatlarla çalışmaya devam ediyor. Haziran ayında biroldukça arkadaşımız zarurî olarak istifa imzaladı ve yaz aylarında işsiz ve maaşsız geçirdiler. Eylül ayı geldiğinde o kurumlar ya öğretmenlerle anlaşmadı ya da taban fiyata mahkûm ettiler öğretmenlerimizi.”
ÖĞRETMENLERİN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK
Özel bölüm kurumunda çalışan Mahmut Yıldırım, öğretmenlerin en büyük meselelerinin “işsizlik” olduğunu belirterek; “Eğitim ve Fen Edebiyat fakültelerinde mezun olan yüzbinlerce öğretmen bugün işsizlik sorunuyla karşı karşıya bunlardan önemli oranda bir kısmı farklı kesimlerde iş aramakta yahut çalışmakta” dedi.
“ÖNÜMÜZE İSTİFA DİLEKÇESİ KOYUYORLAR”
Patronların, öğretmenleri muhakkak periyodik iş mukaveleleriyle; “aslında işsizlik kalma kaygısıyla tehdit ettiğini” tabir eden Yıldırım, toplumsal haklardan da yoksun kaldıklarına dikkat çekti. Yıldırım, “Bir seneyi tamamlamadan öğretmenin önüne istifa dilekçesini koyarak bir yılını doldurmadan işine son vermeye çalışıp tazminat hakkını elinden almaya çalışmakta. kimi vakit 7 gün çalışmamıza karşın bunun karşılığında insanca yaşayabilecek bir fiyatı alamamaktayız. Biroldukca arkadaşımız çalıştığı kurumlardan maaşını alamadı, sigortasını eksik alma üzere biroldukça sorunla karşı karşıya.” diye konuştu.
“BU KADAR ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN niçinİ ULUSAL EĞİTİM’İN EL ATMAMASIDIR”
Özel Dal Öğretmenleri Sendikası İdare Şurası Üyesi Umut Erkut ise, özel dal eğitim işçilerinin temel iki sıkıntısının “güvencesizlik ve düşük ücretler” olduğunu söylemiş oldu. Erkut şunları lisana getirdi:
“Bu sorunun bu kadar çürümüş olmasındaki temel niye nedir? Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın bu mevzuya hiç bir biçimde el atma teşebbüsünde bulunmamasıdır. Bu özel öğretim kurumlarının istedikleri üzere alanda at koşturmasını sağlamak gayesiyle ortaya çıkmış bir durumdur. Bir öğretmen bir kurumda 7 bin 500 TL’ye anlaştıysa bu onun yalnızca 20 saatlik fiyatıdır. Üzerine eklenecek her saat için o öğretmene ek saat fiyatı verilmesi gerekir. Yaptığımız işler kamu okullarında çalışan öğretmen arkadaşlarımızın da fazlaca üstüne çıkıyor. konutlarımızdan erkenden yollara çıkıyoruz, geç saatlerde dönüyoruz.”